Özistek, İstanbul’da gerçekleştirilen ve teknoloji, girişimcilik ve finans dünyasından önde gelen isimlerin yapay zekanın geleceğini ve dala tesirlerini değerlendirdiği ‘Beyond the Visible’ doruğunda, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Boğaziçi Ventures olarak, merkezine yapay zekayı alan ve klâsik sanayileri dönüştürmeyi hedefleyen şirketlere yatırım yapmaya öncelik verdiklerinin altını çizen Özistek, bu manada yatırımcıları hem küresel hem Türkiye’deki şirketlerle buluşturduklarını söyledi.
Özistek, ‘Halka açık şirketler tarafında oyun fonumuz var. Büsbütün yapay zeka dönüşümünden etkilenecek şirketler fonumuz da var. Uzay ve teknoloji üzere alanlar da ön planda. Zira bugün uzay teknolojisi, yapay zeka sayesinde süratle büyüyor. Robotik teknolojiler de birebir formda süratle gelişiyor.’ sözlerini kullandı.
Girişimlere yönelik yatırımlar da yaptıklarını belirten Özistek, ‘Girişimlere yatırım yapan fonlarımız büsbütün Türkiye’deki teşebbüslere odaklanıyor. Burada finans teknolojileri, perakende, dijital sıhhat, oyun üzere birçok alanda yatırımlarımız var. Lakin önceliğimiz, merkezine yapay zekayı almış, yapay zekayı üst seviyede kullanarak farklı dalları baştan yaratmaya ve klasik klâsik sanayileri yapay zeka ile dönüştürmeye çalışan şirketler. Bu manada yapay zekada her kesimde yatırım yapıyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.
Özistek, yapay zekanın bütün kesimleri dönüştüreceğini, ortaya çıkacak yeni kesimlere ilaveten gelecekte bölümlerinin yeni hallerinin de görüleceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
‘Bir de yapay zekanın hızlandırıcı tesiri var. Yani burada bir ilaç bulunma sürecini de hızlandırıyor. Uzay teknolojilerinin gelişimini de hızlandırıyor. Tahminen 2050’de, 2100’de ulaşacağımız noktalara çok daha süratli ulaşacağız. Materyal teknolojileri tahminen kesim olarak bakarsanız her vakit hayatımızda olacak ancak şu an kullanmadığımız ya da şu an çok değerli, üretim maliyetleri çok yüksek olduğu için kullanmadığımız, teknik olarak kullanamadığımız tahminen birçok malzemeyi önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde, 10 yıl içerisinde kullanmaya başlayacağız.’
Türkiye’de birçok yetenekli teşebbüs bulunduğuna işaret eden Özistek, şöyle devam etti:
‘Türkiye’deki teknoloji şirketleri, Türkiye’deki teşebbüsler bu teknolojiyi kaldıraçlı formunda kullanarak globalde büyük işler yapma, iktisada büyük kıymetler yaratma fırsatına sahip. Türkiye’de çok sayıda yetenekli teşebbüsümüz var. Onları hem gerçek fonlarsak hem de yanlışsız yönlendirirsek, küresel network ile yanlışsız halde bir ortaya getirirsek, Türkiye iktisadında büyük bir sıçrama yaratabiliriz.’ dedi.
Özistek, ‘Buradan yani 3-5 tane şirketin çok başarılı olmasından bahsetmiyorum. Totalde iktisada büyük tesir sağlayabilecek bir fırsat var önümüzde. Çok da uzun değil yani önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bunlar olacak.’ tabirlerini kullandı.
Teknolojideki yapay zeka trendinin gerisinde kalmanın risklerine değinen Özistek, ‘Bunları yapamazsak, Türkiye geriye düşebilir. Yani risk de var. Bu, Türkiye, Amerika, Çin, Kore, İngiltere üzere ekosistemler ortasında bir yarış ve bu yarışı kazanmak zorundayız.’ açıklamasında bulundu.
Özistek, teşebbüsçüler, yatırımcılar ve teknoloji üreticilerini bir ortaya getirmenin kıymetine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
‘Bugün bu aktifliği yapmadaki temel sebebimiz ekosistemi bir ortaya getirmek. Teşebbüsçüler, yatırımcılar, teknoloji üreticileri, kullanıcıları, sivil toplum kuruluşları hepsini bir ortaya getirmek. Zira öbür ekosistemlerle uğraş edebilmek için bu birleşmeden, birlikte öğrenmeden, tecrübeleri paylaşmadan faydalanmamız lazım. Lakin o halde güçlenebiliriz. Bu aktifliği de temel yapma nedenimiz bu.’
‘TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMCİLİK POTANSİYELİ AVANTAJ SAĞLIYOR’
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Lider Yardımcısı ve Eczacıbaşı Bilişim Yönetim Kurulu Lideri Faruk Eczacıbaşı da Türkiye’de yapay zeka alanında girişimcilik ekosisteminin büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
Eczacıbaşı, ‘Bu alanda ilerleme sağlamak için sivil toplum, devlet ve özel sektörün iş birliği yapması gerekiyor. Bilhassa siyasetlerin geliştirilmesi ve kullanım alanlarının verimliliğe yönlendirilmesi için tüm kurumların önünün açılması çok değerli.’ değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın farklı kesimlere tesirini bir metaforla açıklayan Eczacıbaşı, ‘Yapay zeka, çekiç üzere bir şey. Baş da kırabilirsiniz, hayat da kurtarabilirsiniz. Kullanımına bağlı olarak her bölümde yarar sağlayacaktır.’ sözlerini kullandı.
Eczacıbaşı ayrıyeten Türkiye Bilişim Vakfı olarak geleceğin çevresel ve sürdürülebilirlik sıkıntılarına tahlil üretmek için yapay zekanın kritik bir araç olduğunu belirterek, ‘Yapay zekanın geleceğin meselelerini halletmek için kullanılması lazım. Bizi ileriye yönelik, önümüzdeki jenerasyonları bekleyen, çok büyük çevresel ve sürdürülebilirliği önleyen bir grup sıkıntılar bekliyor. Global ısınma, çevresel problemler, gelir dağılımı bozukluğu üzere mevzuların global olarak üzerine gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.’ dedi.
‘BV PORTFÖY OLARAK BU SÜRATLİ DEĞİŞİM DÖNÜŞÜMÜ ASLINDA EVVELDEN KEŞFEDENLERDENİZ’
BV Portföy Genel Müdürü Zeynep Özgür Çağlayan da yapay zekanın sadece teknoloji değil, sanayi, sıhhat, eğitim ve finans üzere pek çok alanda dönüştürücü bir teknoloji olarak öne çıktığını vurguladı.
Çağlayan, ‘Biz BV Portföy olarak bu süratli değişim dönüşümü aslında evvelce keşfedenlerdeniz. Bu yüzden de yatırımcılarımıza yapay zeka deyince akla gelen birinci portföy idare şirketi olma vizyonunu benimsedik.’ değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın tüm alanlara süratle yayıldığına dikkati çeken Çağlayan, ‘Yapay zekanın herkes için erişilebilir ve yanlışsız kullanılabilir hale gelmesi gerekiyor. Bu sağlandığında teknolojiyi sahiden verimli kullandığımızı söyleyebiliriz.’ tabirlerini kullandı.